Günümüzde çağdaş tıbbın ve insanlığın en güncel konularından biri kanserdir. İnsan varlığına ve varoluşuna ilişkin problemleri bir araya getirdiğinden dolayı, tıbbi bir hastalık olduğu kadar ruhsal ve psikososyal bileşenleri de içermektedir. Kanser, ciddi ve kronik bir hastalık olmakla beraber, umutsuzluk, belirsizlik, korku, dayanılmaz acı ve ağrı, suçluluk, yalnızlık, izole olma, terk edilmişlik, panik, kaos, kaygı, çaresizlik, suçluluk, ölüm duygusu ve düşüncesi uyandıran bir hastalık olarak algılanır. Bu tanımlardan kanser bir yıkım olarak algılanmakla birlikte, kişinin ruhsal dünyasında kriz oluşturur. Tanının alınması ve kriz süreciyle birlikte kişi gerçeği kabullenme ve baş etme yönteminde zorlanmaya başladığı döneme girer.
Bu bağlamda liyezon psikiyatrisinin alanı olan psikoonkoloji hastanın hastalık algısında değişime, ruhsal süreçlerini anlamasına ve baş etme yöntemlerini geliştirmesine yardımcı olur. Amaç, hastanın ve hasta yakınının bu süreci olabildiğince kaliteli geçirmesini sağlamaktır.
Kelime anlamı ile psikoonkoloji kanser psikolojisi demektir. Kanserin hasta, aile ve tedavi ekibindeki kişilere psikolojik etkilerini, davranışsal ve psikolojik faktörlerin hastalığın risk ve gidişatındaki etkilerini araştıran ve kanser hastalarına psikolojik tıp hizmeti sunan bir disiplindir.
Kaynak: Özkan S., 2012, Kanserli Hastada Psikiyatrik ve Psikososyal Destek, Bölüm 53, Ed. Mandel N.M., Onat H., Kanser Hastasına Yaklaşım, Yenilenmiş 2. Baskı, Nobel Tıp Kitabevleri.